top of page

Neden Talep Katılımı?

Enerji Sektörü İçin Talep Katılımının Faydaları

Şebeke tasarımları ve şebekelerin işletim modelleri yeni teknolojilere ve düzenlemelere göre şekillendikçe, dünyanın dört bir yanında hizmet sağlayan elektrik sektörü paydaşları Talep Tarafı Katılımı (Demand Response) çözümünü benimsemeye başladı. Birçok Avrupa kuruluşunun sayısız akıllı şebeke gelişme stratejisinde Talep Katılımı, tüketicileri sisteme dahil etmek için temel bir bileşen olarak yer alıyor.


Elektrik hizmetlerinin devamlılığının ve kalitesinin sağlanması için bir araya gelen birçok paydaş bulunuyor. Yeni şebeke tasarımları ve operasyonel zorluklarla başarılı bir şekilde başa çıkmak için bu paydaşların her birinin Talep Katılımı teknolojileri ve uygulamalarından yararlanabilecekleri benzersiz yollar bulunuyor.


Talep Katılımı, bir piyasadaki elektrik talebini değiştiren bir uyarana verilen tepkidir. Bu uyarana verilen yanıt, çeşitli ilişkiler kurmayı ve faydalı sonuçlar elde etmeyi amaçlamaktadır. Bu çabanın arasında elektrik şebekesi güvenirliğinin desteklenmesi, talebin arzı aşmamasının sağlanması ve talebin yoğun olduğu dönemlerde tüketimin pik saatlerden pik olmayan saatlere kaydırılmasıyla talep eğrisinin düzleştirilmesi bulunmaktadır. Talep Katılımı aynı zamanda operasyonel ve acil durum rezervlerini, kapasite mekanizmasını ve gerçek zamanlı dengelemeyi de kapsamaktadır.


Herhangi bir elektrik piyasası katılımcısı Talep Tarafı Katılımı uygulamalarına dahil olabilir ve bu faydaları deneyimleyebilir. Tüketiciler, perakendeciler, Dağıtım Sistemi Operatörleri (DSO’lar), İletim Sistemi Operatörleri (TSO’lar), üreticiler ve toplayıcılar kendi alanlarında yüksek fayda elde edebilirler. Aşağıda Talep Katılımı teknolojilerinin sunacağı faydaların bir kısmı özetlenmiştir:

· Tüketiciler, tüketim taleplerinden ve talep yüklerinden gelir elde edebilirler.

· Perakendeciler, tüketici segmentinde bulunan müşterilerine yeni hizmetler sunabilir; müşteri sadakatini ve memnuniyetini artırabilirler.

· DSO’lar ve TSO’lar, dengesizlik ve yoğunluk sorunlarını aşmak ve kesintili arz sunan yenilenebilir üretimini dengelemek için işletme rezervlerinde (yan hizmetler) hızlı ve güvenilir ek bir piyasa oyuncusuna sahip olabilirler.

· Elektrik üreticileri, yılda yalnızca pik dönemleri için birkaç saat çalışan üretim tesislerine yatırım yapmaktan kaçınabilir, enerji üretimi için alternatif çözümlere yönelebilirler.


Talep Katılımı çoğu zaman elektrik talebini azaltmayı amaçlar. Bununla birlikte bazı durumlarda Talep Katılımı, elektrik talebinin artırılması amacıyla da kullanılabilir. Üretim kapasitesi çok fazla olduğu durumlarda tüketiciler daha fazla enerji tüketerek şebekeyi dengeleyebilir ve bu tüm piyasa paydaşları için faydalı olmaktadır.


Talep Katılımının tarihini ve geleceğini düşündüğümüzde, aşağıda yer alan Avrupa ve Amerika haritasına kısa bir bakış bile enerji endüstrisi paydaşlarının Talep Katılımını hızla benimsemeye başladığını kanıtlamaktadır. Talep Katılımı mekanizmalarının bu şekilde yaygınlaşmasını ve yatırım almasını sağlayan çeşitli faktörler bulunmaktadır.




Elektrik Sistemi Talep Katılımına İhtiyaç Duyuyor

Bu faktörlerden ilki, dağıtık üretim kaynaklarının sayısındaki artış ile beraber gelen depolama teknolojileri artışı, biyoyakıt, kojenerasyon ve yenilenebilir enerji kaynaklarının artışıdır.


Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları şebekeye entegre edildiğinde, şebeke operatörleri önemli zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu enerji kaynaklarının aralıklı doğası ve elektrik üretiminde artan payları, Talep Katılımı yönetim mekanizmalarının benimsenmesini zorunlu kılmaktadır. Kuruluşlar, önemli ve öngörülemeyen varyasyonlara çok hızlı yanıt verebilmelerini sağlayacak esneklik araçlarına ihtiyaç duyarlar. Talep Katılımı portföy dengeleme ihtiyaçlarına cevap olan en ekonomik araçtır.


Arz değişkenliğine ek olarak, bazı bölgeler aşırı yenilenebilir enerji üretimi sorunuyla karşı karşıya kalmaktadır ve bu sorun şebekelerin baş edebileceğinden daha fazla enerjiye maruz kalması ile sonuçlanmaktadır. Fazla enerji şebeke kısıtlamalarına yol açar ve elektrik piyasaları üzerinde olumsuz etkide bulunur. Aşırı üretimin potansiyel ekonomik sonuçları da bulunmaktadır: Piyasalarda çok fazla enerji bulunması fiyatların düşmesine, bazen de negatif fiyatların oluşmasına yol açar.


Bu sorun yaşandığında, şebekede bulunan aşırı enerjinin yerini belirlemek çok önemlidir. Bu sorun genellikle yerel düzeyde ele alınır ve bazı müşterilerin aşırı tüketmeye teşvik edilmesini gerektirir. Bununla birlikte, aşırı enerji sorununun niteliğine bağlı olarak bölgesel veya ulusal düzeyde ele alınmalıdır. Bu konuda da devreye Talep Katılımı girmektedir.


Yenilenebilir kaynaklar aynı zamanda tahmin problemlerini de beraberinde getirir. Günler veya haftalar önceden tahmin edilebilecek baz üretimin (Örn: nükleer, kömür) aksine, yenilenebilir üretim çok daha değişken ve tahmin edilmesi zordur. Bu durum büyük öngörme hata marjları ile sonuçlanır. Oranlar ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, Fransa’nın 2012’de yaşadığı gibi, gün öncesi %3’lük tahmin hata oranı bile sorun teşkil etmektedir, çünkü işletme marjları belirli dönemlerde oldukça yüksektir.


Gelişen dağıtık üretim teknolojisinin bir başka sonucu, kuruluşların varlık planlama ve yönetim süreçleri hakkında daha iyi yollar bulmaya ihtiyaç duymasıdır. Kuruluşlar, mümkün olan en iyi kararları almak ve şebeke yatırımını optimize etmek için dağıtık enerji üretimini denkleme katan yeni stratejilere gereksinim duymaktadır. Elektrik şebekelerinin yeniden tasarlanma süreci, dağıtık üretimin yükselişine uyum sağlamalıdır. Ek kapasite, diğer bir elektrik sistemi gereksinimidir. Sadece gelişmekte olan ülkelerde değil, genel ağ kapsamı ve arzında sürekli büyüme ihtiyacı bulunmaktadır. Örneğin bazı Avrupa ülkeleri karbon azaltma hedefleri kapsamında nükleer üretimden uzaklaşmakta ya da finansal olarak kendini sürdüremeyen üretim santrallerini kapatmaktadır. Talep Katılımı, tüketicileri aktif birer enerji sistemi oyuncusu haline getirerek hem dağıtık üretime cevap verebilmesi hem de ek kapasite sunması ile değerlidir.


Müşteri Talepleri Değişim Gösteriyor

Bu basit ancak önemli bir nokta: Elektrik tüketicileri güvenilir elektrik tedariki ile birlikte en düşük fiyat sunan tedarik şirketlerine ihtiyaç duymaktalar.


Elektrik tedarikçileri arasındaki rekabet güçlü ve artan şekilde devam etmektedir, bununla birlikte daha düşük maliyetlerle daha fazla hizmet sunan kuruluşlara olan ihtiyaç artmaktadır. Talep Katılımı programları son kullanıcılara istedikleri fiyat indirimlerini sağlamaktadır. Çünkü elektrik tüketicileri, yüklerini kaydırma ya da tüketimlerini azaltma yoluyla önemli miktarda gelir elde etmektedirler. Talep Katılımı programlarını tüketiciler ile buluşturmak, bu hizmetlerden yararlanmayı bekleyen mevcut müşteriler ve potansiyel müşteriler için gerekli ve kaçınılmaz bir argüman haline gelmektedir.


Mevzuatlarda Yaşanan Değişimler Talep Katılımı İçin Çağrıda Bulunuyor

Son olarak, hükümetlerin programlarında Talep Katılımı teknolojilerinin ve operasyonunun benimsenmesi ve kullanılmasına yönelik büyük politika ve mevzuat değişimleri bulunmaktadır. Örneğin, Avrupa Komisyonu’nun yayımladığı Enerji Verimliliği Direktifinin 15. maddesinde ulusal düzenleyici kurumların Talep Tarafı Yönetimi ile birlikte Talep Tarafı Katılımı programlarının perakende satış ve toptan elektrik satışı piyasalarında teşvik edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Aynı maddede aynı zamanda Talep Katılımının ve enerji üretiminin eşit muamele görmesi gerektiği teşvik edilmiştir. Bu madde, politika yapıcıların üretim kaynakları organizasyon şemasının bulunduğu piyasa ve mekanizmalara Talep Tarafı kaynaklarının da erişmesine izin verilmesi anlamına gelmektedir. Madde 15 ayrıca politika yapıcıların Talep Katılımının ülkeye katılımını sınırlayan ve kısıtlayan mevcut kuralları gözden geçirmesini teşvik eder.


Dünya genelinde, elektrik tüketicilerinin düşük karbon salınımı gerçekleştiren teknolojilere ve girişimlere duyduğu ilgi ve istek göz ardı edilemez boyutlara erişmiştir. Talep Katılımı, yükselen elektrik talebi için yeni elektrik santrallerinin kurulması veya üretime geçirilmesi yerine tüketici yüklerini kullanması ile verimlilik beklentilerini karşılamaktadır.


Enerji Sektör Paydaşları Talep Katılımından Nasıl Yararlanabilir?

Paydaşlar, Talep Katılımı teknolojisi ve tekniklerinin benimsenmesinden çeşitli ve benzersiz şekillerde yararlanabilir.


Satış

İşletmelerin satış departmanları, enerji hizmetleri tekliflerini genişletmek için Talep Katılımını kullanabilir. Bu, rekabetçiliğin arttığı pazarda rakiplerine karşı üstünlük kazanmalarına yardımcı olabilir. Müşterileri elektrik faturalarında önemli net düşüşlere (%3’ten %15’e kadar) yol açabilecek yenilikçi programlar ve araçlar yoluyla mutlu etmek; müşteri memnuniyetini sağlamak, müşterileri bağlılığı geliştirmek ve daha güvenilir gelir elde etmek gibi sonuçlar elde edilmesini sağlayabilir. Günümüzde Talep Katılımı tedarikçilerin satış faaliyetleri için önemli bir argüman ve güçlü bir ticari kaldıraçtır.


Ticaret ve Optimizasyon

Paydaşların ticaret ve optimizasyon departmanları, riskten koruyan ve portföylerinin konumunu optimize eden yeni ve rekabetçi ürünlerden yararlanabilir. Ticaret stratejilerini düşündüğümüzde, bazı oyuncuların fiyatlarda görülen dalgalanma ve fiyat stratejileri ile hareket ettiğini görebiliriz. Bu strateji Talep Katılımı ile birleştiğinde, kuruluşlara daha fazla fayda getirir. Örneğin, bir kuruluşun alanı içerisindeki arz ve talep arasındaki dengesizlik oldukça maliyetli olabilir ve piyasa operatörleri tarafından önemli yaptırımlara maruz kalabilirler. Kuruluşlar, bu tür cezalarla karşılaşmamak için piyasalarda son çözüm olan ve yüksek maliyetler taşıyan dengeleme piyasalarına yönelmektedir. Ancak Talep Katılımı, tüketimi ve talebi dengelemek için reaktif ve esnek teknolojiler sunarak kuruluşların bu koşullardan kaçınmasına yardımcı olabilir. Çok yüksek şebeke kısıtlanması gibi durumlarda Talep Katılımı geleneksel dengeleme mekanizmalarına üstün bir alternatiftir.


Talep Katılımının ticaret ve optimizasyon için diğer bir yararı ise kapasite ücretleri ve rezerv yükümlülüklerini yönetmelerine yardımcı olabilmesidir. Optimizasyon yoluyla büyük kazançlar sağlanabilir. Çünkü rezervler ve yan hizmetler için Talep Katılımı kullanmak, enerji varlıklarının özgürleşmesine ve atıl durumdan kurtulup gelir elde edilecek hale gelmelerine yardımcı olur.


Üretim

Talep Katılımı, yoğun olmayan saatlerde enerji tüketimini artırarak talep eğrisini düzleştirebilir ve bu da genel santral kullanım oranlarının iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca, bir tür hazır üretim aracı olarak Talep Katılımı, bir üretim portföyünün herhangi ilave sözleşme riski almadan enerji ya da kapasite artışı sağlamasına izin vermektedir. Talep Katılımı tüketim çağrısı ya da yük yer değiştirme yoluyla kullanılabilir.


Dağıtım

Dağıtım Şebekesi Operatörleri için Talep Katılımı, orta/yüksek gerilim şebeke güçlendirmesi yatırımlarına bir alternatif sağlayabilir. Bu alternatif, iletim altyapısına daha az ihtiyaç duyulması ile sağlanmaktadır. Distribütörler aynı zamanda kısıtlama yönetimi desteğinden yararlanabilir ve ayrıca sözleşme ile yürütülen güç seviyelerini aşarken pik dönemlerde yüksek ceza almaktan kaçınabilirler.


Yükümlülükler

Talep Katılımının rezerv yükümlülükleri konusunda da yarar sağlamaktadır. Her paydaşın rezerv sağlamak için üretim varlıklarının bir kısmını kullanması gerektiğinden, Talep Katılımının yan hizmetlerin sağlanmasına büyük ölçüde destek olduğunu söyleyebiliriz.

Comments


bottom of page